Güneş patlamaları, Dünya'daki yaşamın katalizörü olabilirdi. yeni bir çalışma yıldırımın prebiyotik moleküllerin oluşumu için enerji kaynağı olduğunu iddia eden önceki çalışmaları çürütüyor.
Yaşamın doğumundan çok önce, Dünya bir taş toptu. Bir dizi meteor yağmuru, volkanik patlamalar ve diğer doğaüstü olaylardan sonra, artık mikroskobik organizmalar olarak bildiğimiz en eski yaşam formları ortaya çıktı. Kayalara ve diğer oluşumlara damgasını vuran tarihsel kanıtlar ve fosiller bize yaşamın en az 3,5 milyar yıl önce başladığını söylüyor. Bununla birlikte, Dünya'nın kimyasal bileşiminin karmaşıklığına yol açan çevresel koşullar yeterince çalışılmamıştır.
Hakemli dergi Life'ta yayınlanan yeni bir çalışma, yaşamın ilk yapı taşlarının genç Güneş'ten gelen aktif patlamalar sonucunda ortaya çıkmış olabileceğini öne sürüyor. Uluslararası bir araştırma ekibi, Güneş'teki süper parlamalardan yayılan yüksek enerjili parçacıkların, Dünya atmosferinde amino asitler ve karboksilik asitler, proteinlerin ve organik yaşamın temel yapı taşları olan organik moleküllerin oluşmasına yardımcı olduğunu buldu.
1800'lerden 20. yüzyılın sonlarına kadar olan ilk araştırmalar, prebiyotik moleküllere yol açan karmaşık kimyasalların kaynağı olarak yıldırıma odaklandı. Ancak bu çalışma, Güneş'ten gelen enerjik parçacıkların şimşekten daha verimli bir enerji kaynağı olduğunu gösterdi.
NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi'nde yıldız astrofizikçisi ve makalenin ortak yazarı Volodymyr Hayrapetyan, "Bu büyük bir keşifti" dedi. "Bu karmaşık organik moleküller, Dünya'nın erken atmosferinin temel bileşenlerinden sentezlenebilir."
2016'da Hayrapetyan, Hadean aşamasında, yani erken Dünya oluşumu döneminde Güneş'in yaklaşık %30 daha sönük olduğunu gösteren başka bir araştırmanın yazarlarından biridir. Ancak güneş parlamalarının yoğunluğu çok daha fazlaydı. Süper patlamalar, bugün yalnızca 100 yılda bir gördüğümüz güçlü patlamalardır, ancak Dünya ilk oluştuğunda, her 3-10 günde bir meydana gelirlerdi. 2016 yılında yapılan bir araştırma, Güneş'teki süper parlamaların düzenli olarak Dünya atmosferiyle çarpışarak kimyasal reaksiyonları tetiklediğini öne sürdü.
Hayrapetyan ve uluslararası bilim adamlarından oluşan bir ekip, Dünya'nın ilk atmosferine karşılık gelen bir gaz karışımı (yani karbondioksit, moleküler nitrojen, su ve değişken miktarlarda metan) yarattı. "Neydi - şimşek mi yoksa güneş patlaması mı?" Sorusunu yanıtlamak için iki simülasyon yarattılar. İlk olarak, güneş parçacıklarını taklit eden protonlarla gaz karışımlarını ateşlediler. Başka bir simülasyonda, gaz karışımlarını yıldırımı simüle eden kıvılcım deşarjlarıyla bombaladılar.
%0,5 metan içeren protonlarla ateşlenen gaz karışımlarının, herhangi bir amino asidin bulunabilmesi için en az %15 metan konsantrasyonu gerektiren kıvılcım deşarjlarına kıyasla daha yüksek miktarlarda amino asit ürettiğini buldular.
Bilim adamları, genç Güneş'in yaşamın öncüllerinin kökeninde önemli bir rol oynayabileceği sonucuna vardılar.
Ayrıca okuyun:
- Bilim adamları, Güneş'in garip özelliklerinden birini çözmeye çok yaklaştı
- NASA: Süpernovalar Dünya'daki yaşam için tehdit oluşturuyor