Massachusetts Institute of Technology'den Dream Lab ekibi, rüyalarımızda ses ve aroma kullanmanın günlük hayatı daha iyi hale getirebileceğine inanıyor. Araştırmaları şuna odaklanıyor: hipnogoji, uyanıklıktan uykuya geçişte girdiğimiz bilinç ve bilinçaltımız arasındaki rüya benzeri hal.
Dream Lab araştırmacısı Adam Horowitz, "İnsanlar, uykuda geçirdikleri yaşamlarının üçte birinin kendilerini değiştirebilecekleri, yapılandırabilecekleri veya geliştirebilecekleri bir zaman olduğunun farkında değiller" diyor.
İster hafızayı, yaratıcılığı artırmak, ertesi gün için ruh halini iyileştirmek veya üretkenliği artırmak olsun, hepsi hipnagoji sırasında yapılabilir.
Laboratuvarın en önemli parçası, gece yolculuklarımızda nerede olduğumuzu belirlemek için kas hareketini, kalp atış hızını ve cilt iletkenliğini izleyen sensörlerle donatılmış eldiven benzeri bir cihaz olan Dormio'dur. Ev sahibi hipnagojik aşamaya girdiğinde, Dormio sesli bir uyarı verir ve yanıt olarak kendisine söylenen her şeyi kaydeder.
Testler, seslerin rüyalarımızı etkilediğini kanıtladı. Örneğin, cihaz "kaplan" kelimesini çaldığında, katılımcılar rüyalarında kedi gördüler. Daha da ilginci, araştırmacılar bu tür istemlerin uyuyan bir kişinin yaratıcı görevlerdeki performansını iyileştirebileceğini keşfettiler.
Başka bir cihaz, belirli bir anı ile ilişkili bir koku salarak sürece bir koku alma duyusu ekler. Araştırmacılar, kabuslar sırasında olumlu kokular yaratarak travmatik anıları yumuşatabileceğine inanıyor.
Bununla birlikte, laboratuvarın çalışmasıyla ilgili ciddi etik kaygılar vardır. Araştırmacılar sadece bilinçaltını manipüle etmekle kalmaz, aynı zamanda uyku düzenini bozarak uykusuzluğa neden olabilirler.
Ayrıca okuyun: